''Aşk'' beni-seni ''biz'' yaptığı için mutluyum ben. Ellerin ellerimdeyken dünya benim etrafımda pervane.. Gözlerinde kendimi sevgiyle gördüğüm her an hayat bana güzel.. Ve telefonun ucunda ki sesin, seni yanımda hissedebildiğim ayrı bir dünya..
Huzurumsun.
İçinde
sevgiyi barındıran her şarkı, özlem kokan her sözcük sanadır gönlümde..
Ya da senin adına kendime armağanımdır, sen bilmezsin.
Gülen yüzümsün.
Yüreğimden dilime uzanan en güzel sözcükler senindir.. Hayatı adım adım seninle yaşamaktır dileğim..-ki bütün yollar sanadır..
Pusulamsın.
Herşey
seninle anlamlı ama sana ''herşeyim'' dersem, tüm dünyayı unuturum.. Ve
tüm dünyayı unutursam biz'i tüketirim! Oysa hayat seninle olmalı,
sevgiyi boğmadan.. -ki biz'e dair herşey, hiçbirşey olma ihtimaline
uğramamalı..
Sonsuzluğumsun.
Çünkü; aşk'a ömür biçmeye çalışan her sese inat, sonsuza dek sürebileceğine inanan bir kalbim var benim.
*Simla
Böylesine yoğun bir duygu, nasıl bu kadar sade böylesine yalın anlatılabilir? Bu, yazanın yüreğindeki coşkunun yoğunluğu kadar, kaleminin gücünü de ispatlamakta..
YanıtlaSilKıymeti bilinen duyguların hiç ölmediğini bilirim.. zaman aşındırsa da, eskitmez o duyguları.. bir antika eserin paha piçilmez değerini yükler "zaman" o duygulara sadece.. onu da bilirim!!
Peki sen, benim zarif Simlâ'm sen, duygularının o kalemine ne kadar ihtiyacı olduğunu bilir misin?
Beni anladığınızı herzaman hissettim.. Bu yorumunuzda da aynı duygulardayım ve bu beni mutlu ediyor gerçekten :-)
YanıtlaSilBilirim ama bazen duygularım beni üzüyor sanırım.. Ve aslında eskisi gibi anlatamadığım da bir gerçek :/
Yazmak ile aramda bir duvar ördüm sanki.. Aşamıyorum..
Sevgimle..